Emirhan 4 Yaşında !

Emirhan için kreşte süpriz bir doğum günü yapmak istiyordum, bu yıl bu hedefime ulaştım çok şükür. Gerçi ani bir kararla yapmak zorunda kaldım (ki bu nedenle vaktinden önce yaptım), ama nihayetinde O'nun da ikide bir "ne zaman kutlayacağız" soruları da son bulmuş oldu :)
O'nun haberi hiç olmadı, ben öğlene kadar tüm hazırlıkları tamamladım, babamız pastamızı aldı, öğretmenimize haber verdik "biz geliyoruuuz" diye :)
Çocuklar birinin doğum günü olduğunu süslemelerden anlamışlar ama tabi kimin olduğunu kimse bilmiyor. Bizim masum bıdık masanın baş köşesinde oturtulmasına rağmen anlayamamış :) Neyse biz girdik sınıfa, iyiki doğdun nidalarıyla Emirhan kuzum şaşkınlıktan anneeeee diye bir heyecan fırlayıp babasına uzun uzun sarıldı ve benim için en duygusal an o gün için işte o andı :( (ağlamak için yer arıyorum zaten :P) 



Şimşek Mcqueen hastası olmasından mütevellit pastamız, tabaklarımız, bardaklarımız vs. temalı oldu. Sevgili kreş müdiremizin süpriz hediyesiyle kuzumun mutluluğu daha da katladı, müzik eşliğinde coştuk hep birlikte.. (Ahhh çocukluk gibisi )




Günümüz modasında malum hediye almak değil vermek hit ya, ben de arkadaşları için minik paketler hazırladım. Renkli fon kartonları almıştım zaten, ben bununla bişey yaparım diye :) internetten karton poşet nasıl yapılır diye taradığımda yapımı kolay bu paketleri hazırladım.
İçlerine keçelerden yaptığım araba magnetlerinden, çocukların bayıla bayıla yediği şekerlemelerden oluşan minik bir paket, şimşek mcquuen sticker i, ve kendim hazırladığım 4 yaş kurabiyesi koyup, yine kendim hazırladığım etiketlerle süsleyerek paketledim.









Fazla vaktim olmadığı için ikramlık bişeyler hazırlamak istesem de yetiştiremedim ama bu marshmallow'lardan denemeyi çok istediğim için yaptım ve çok sevdim. Hem sunumu çok şeker hem çocuklar seviyor (arada yeniyor her zaman olmasa da işte). Bunlara ek olarak bir de tuzlu kurabiye yaptım, onun resmi yok ama aceleye gelmesine rağmen tadı çook lezzetli oldu (mütevazi olamiyciiim :P))

Velhasıl bir doğum günü daha bitti. 

***

Canım oğlum, 4 yaşındasın,
öyle masum, öyle tertemizsin ki..
Bana her "seni seviyorum anneciğim" deyişinde rabbime olan şükürlerimden utanıyorum,
Sen ne güzel emanet, ne değerli bir hazinesin..
Hayatta hiçbir şeyin sizin varlığınızdan daha değerli olmadığını gün geçtikçe daha iyi kavrıyorum..
Hani hep soruyorsun ya "ne kadar seviyorsun anne, ne kadar?" diye
Güzel gözlüm, sevginin soyutluğunu, sonsuzluğunu öğrendiğinde ve bu yazdıklarımı okuduğunda annenin seni sınırlandıramayacağı, kategorize edemeyeceği bir ölçüsüzlükte sevdiğini göreceksin...
Seni öyle çok seviyorum ki,
O kirpiklerinin o güzel gözlerinin üzerine tesadüfen dizilmiş olabileceğine ilk gün tanıştığımız andaki gibi hâlâ inanamıyorum..






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Gülse Birsel Yazısı

Defter ciltleme

Keçeden Kitap Ayracı