Zaman geçip giderken..

Cumartesi günü doktordaydık. tam da 21 hafta 1 günlük olmuşken 25 cm 550 g olmuş paşam !

ohh, diyip rahat bir nefes aldık babacığıyla. son zamanlarda artan sancılarımdan ve etrafın senin kilon değişmiyor bebek gelişmiyor mu yoksa diye boş boş konuşmalarından bıkmışken doktorumuz içimizi rahatlattı. Gayet sağlıklıymış oğluşumuz, ultrasondan bize bakıyordu, ağzını açıp kapatıyordu, minicik kalbi pıtır pıtırdı yine maşallah !
Ama uykusuz gecelerim başladı, sağa sola döndükçe uyanıyorum. Sol böbreğimdeki büyüme artıyormuş, doktor o tarafa ağırlık verme dese de hangi pozisyonda rahat uyuduğumu bulana kadar yer yöne yatıyorum. Babamız da her dönüşte dikleniyor, bişey mi oldu diyerekten.. Armut biçiminde olan rahim, 24. haftaya kadar daha hızlı genleşeceği için ve bebek de bu zaman zarfında büyümeye devam edeceği için biraz daha sık dişini dedi doktorumuz.. Uykumu almadan işe geldiğimde çok tahammülsüz oluyorum, herşey batıyor bana. Her bakış rahatsız ediyor.
Neyseki ufukta tatil var. Tam bir ay sonra 15 günlük izne ayrılıyorum. Gerçi bu sene sahillere inemeyeceğiz ama olsun, tebdili mekanda ferahlık vardırr, Manisa-Ankara-Bartın ve yeniden Antakya.. Antakyaya dönünce Teyzemin köyüne gidip orman havası alırsak kafamızı biraz boşaltmış oluruz diye umuyorum.. Önümde hazırlanmamı bekleyen Seminer var. Alt yapı çalışmalarına başladım ancak, henüz çok eksiğim var. Yapacak öyle çok iş var ki, doktora yeterlilik sınavına hazırlanma da listenin başlarında yer alıyor. Ama bu kafayla zor gibi.. Uzaklaşmak, yani iş ortamından, kafamı toparlamak bana iyi gelecek bunu hissediyorum. Aslında çalışmak zorunda olmayın sadece kariyerime konsantre olabilsem işler çok daha kolaylaşacak ama çalışmak zorundayım.
Dün arkadaşlarımızı yemeğe davet ettik, aslında hava öyle güzeldi ki evlere kapanmak hiç içime sinmedi. Ertersi gün işe başlayacak olmanın verdiği güdüyle beni bekleyen çamaşır ve bir sepet dolusu ütüyü düşününce evde oturmak cazip geldi. Neyse, yaz daha yeni geldi, gidecek, gezecek çok fırsatlar çıkacak inşallah.
Uzun zamandır kurabiye yapmak istiyorum ama bir türlü elim gitmiyor. Üşengecim aynı zamanda bu aralar. Antioksidanlarla ilgili bir yazı hazırlıyorum katalizör dergisi için ama elim gitmiyor ki tamamlayayım. Dönem bitmek üzere ve Gül hocaya teslim etmem gereken bir ödev kaldı. Bugün başarabilirsem onu bitireceğim.
Off..of.. yapacak ne çok şey var, ama bendeki bu üşengeçlik hepsini engelliyor. Biraz da havalardan galiba, hava güzel olunca duvarlar arasında kalmak beni üzüyor.
Neyse bugün haftanım birinci günü, haftaya nasıl başlarsak öyle gidermiş. İşleri sıraya koyup sırayla hepsini bitirmeliyim.
Oğluşum 22. haftasına girerken..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Gülse Birsel Yazısı

Defter ciltleme

Keçeden Kitap Ayracı