Yaş 25..

25 sene öncesi, tam da bu saatlerde açmışım gözlerimi dünyaya.. ne garip, hiç hatırlamıyorum ben o günleri :)) yaz çocuğu olmama rağmen, antakya nın en çekilmez sıcaklarında doğmama rağmen sevmiyorum şu yazı.. Anneme soruyorum, bir terslik yok değil mi? Ağustos? Eminsin? bakıyor öyle afallayarak, ne dediğimi anlamadan..

bugün aynı zamanda bir haftayı daha geride bırakmanın sevinci var. Günden güne daha da yaklaşır olduk minik kuzumla birbirimize..artık 34 haftalık kocamaaaaan bir delikanlı oldu :)) uykusuz gecelerimiz başlayalı çok olmuştu ama bu kadarını beklemiyordum. neredeyse hiç yatamıyorum. Gece saatler ilerlemiyor sanki, havalar da çok sıcak bu aralar..Duş almaktan su kurbağasına döndüm iyice..Denize girmek istiyorum, saatlerce, kollarımı kaldıracak gücüm kalmayıncaya kadar yüzmek istiyorum.. Bu sene hiç nasip olmadı suya geçmek..:( bebişimin canı sağolsun, napalım seneye girerim ben de .

Bugün aşkımla gidip oğlumuzun yatağını alacağız artık. doğum çantamı da az çok hazırladım gibi. Birkaç ufak eksiklik dışında doğuma hazırız artık.. Bebeğim de hazır olunca uçuşa geçicez inşallah:)) uçuş demişken yaklaşık 20 gündür işte ayrıyım. Hiç ama hiç özlemedim orayı, ne korkunç! Kasım da ales sınavı var. bebeğim doğunca ona hazırlanmaya başlıycam. Bunu duyunca birileri dalga geçiyor benimle gerçi "çok çalışırsın tabi tabiii" diyerekten ama ben yine de şansımı deniycem. ben benim oğlum çok uslu bir bebek olacak, buna inanıyor ve yürekten hissediyorum :)) üzmeyecek babaşını da beni de (inşallah inşallah)

25 yaşında olmak garip bir duygu..Hızla geçiyor seneler, yaşlanıyorum. Yüzümün şekli değişiyor, bunu görmemek için kör olmak lazım. Sanırım bende birkaç yıl sonra annem ve babamın geçmişi anlatırken daha dün gibiydi ne çabuk geçti cümlelerini tekrarlıyacağım..hele çocukluğumu hiç anlatmıyorum, çünkü onu bu kadar çabuk harcadığıma inanamıyorum. keşke biraz daha saklanbaç oynasaydım, biraz daha koşsaydım arka bahçelerde..çıksaydım düşme korkum olmadan bi ağacın tepesine..neredesin çocukluğum, ne çabuk uçup gittin..

şimdiye kadar kimselerden çıt yok! bakalım kocişim unuttumu doğum günümü..unutsa da umrumda değil, artık eskisi gibi sevindirmiyor beni 20 ağustoslar, yaşlanıyorum ve bu durum sinirime dokunuyor :)) kutlamayın, kutlamasınlar.. ya da kutlasınlar vazgeçtim. Yeni bir yaşımda onlarla olmanın sevincini yaşatsınlar bana, sadece bu sebepten evet.. :))

not: iyi ki doğurdun beni annecim, ellerinden öperim. kızın kazık kadar oldu, yakında anne oluyor senin gibi.. bana bu fırsatı verdiğin için, babamla beni dünyaya getrdiğiniz için teşekkür ederim..sizi seviyorum..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Gülse Birsel Yazısı

Defter ciltleme

Keçeden Kitap Ayracı