Evde kahvaltılık hazırlamaca, maydanoz yetiştirmece :)
Merhaba !
Tez döneminde olmamdan ötürü artık bloğuma eskisi gibi uğrayamıyorum. Aslında hergün şip-şak bir göz atıyorum ama paylaşımları tek tek okuyacak kadar duramıyorum ne yazık ki... Nihayet çalışmalarım sonuç vermeye başladı. Ben de daha bir şevkleniyorum tabi hal böyle olunca. Yazılarımı da zaten işe geldiğimde ( genelde sakin olduğu için gece nöbetlerinde ) yazıyorum. Bir de instagram ı seviyorum şimdilerde. Unutmak istemediğim anları paylaşmak benim için orda daha kolay oluyor. Beni ararsanız eyagiz13 olarak bulabilirsiniz :)
Neyse başlıkta bahsettiğim üzere yeni kahvaltılıklar hazırladım. Çilek reçeli malum favorimdir. Evimin kadını olduğumdan beri sürekli yapıyorum :) bu sene sezonu erken açtık. Çilekler hem bol hem de ucuz olunca fırsatı kaçırmadık ve açılışı yaptım ben de . 3 kilo çilek için 2 kilodan bir su bardağı kadar eksik şeker kullandım. Bu haliyle bile çok tatlı geldi bana. Tercih size kalmış.
Ben paket yoğurtları sevmiyorum, hani şu fabrikasyon olanları. Bizim burası küçük olduğu için ne zaman istersek taze inek-keçi sütü bulabiliyoruz (keçi bazen zor olabiliyor tabiki). Süt ürünlerini satan yerlerde de içerisinde hiçbir katkı maddesi olmayan yoğurtlar satılıyor. Bir hanım abla var ki yoğurdu bir sanat eseridir bence:) o kadar seviyoruz ailecek :))). Bizim mahalleye yeni açılan bir şarküterici var, sütünü sürekli alıyorduk zaten bir de yoğurdunu deneyeyim dedim(yoğurdu o hanım abladan başkasından kolay kolay almam, gerçekten çok güzel, çocukluğumda annemin yaptığı yoğurtlar gibi). Yoğurt biraz cıvıktı. Neden böyle diye sordum, "katkı maddesi yok abla ondan " dedi. Halbuki o hanım ablanın yoğurdunda da katkı maddesi yok. Adım gibi eminim(kendisi arkadaşımın teyzesi olur:)). Neyse kaplar 2,5 kiloluk olduğu için tahmin ettiğim üzere o cıvık yoğurt bizm evde yenmedi ve ben de onu çökelek yaptım ( oh be, sadede gelebildim :)) . İçine biraz da süt koyarak yeşil su olana kadar kaynattım. Sonra tülbentle süzdüm ve biraz tuz ve çörek otu ekledim.inanırmısınız harika oldu :)
Ve ve ve kocişe bir arkadaşı epeyce bir keçi sütünden mayalanmış yoğurt getirdi. Ancak o uzun dayanmayacağı için bir kısmını antakya da kahvaltılarda çokça tüketilen tuzlu yoğurt yaptım. Bir tür çökelek gibi farkı topaklanmasına izin vermiyorsunuz, bunun için sürekli karıştırıyorsunuz ve içerisine çökelekteki gibi süt koymuyorsunuz. Pudinge benzer bir hal aldığında altını kapatıp biraz tuz ekliyorsunuz. Bu onu daha lezzetli ve uzun ömürlü yapar. Zeytin yağı ve pul biberle yenir genelde ama sade de hoştur.
***Kahvaltılıklarım***
Ve son olarak, balkon bostanlarının zamanı geldi. Geçen yıl maydanoz ekmiştim ve beraberinde bolca semiz otu da toplamıştım. Bu sene de aynı tohumları kullandım ve sonuç almaya başladım. Köyden gelen bir iş arkadaşıma süs biberi fideleri sipariş verdim. Şimdi onları bekliyorum. Amma uzun yazdım haaa:)) hadi sağlıcakla kalın !
***bostanım***
Tez döneminde olmamdan ötürü artık bloğuma eskisi gibi uğrayamıyorum. Aslında hergün şip-şak bir göz atıyorum ama paylaşımları tek tek okuyacak kadar duramıyorum ne yazık ki... Nihayet çalışmalarım sonuç vermeye başladı. Ben de daha bir şevkleniyorum tabi hal böyle olunca. Yazılarımı da zaten işe geldiğimde ( genelde sakin olduğu için gece nöbetlerinde ) yazıyorum. Bir de instagram ı seviyorum şimdilerde. Unutmak istemediğim anları paylaşmak benim için orda daha kolay oluyor. Beni ararsanız eyagiz13 olarak bulabilirsiniz :)
Neyse başlıkta bahsettiğim üzere yeni kahvaltılıklar hazırladım. Çilek reçeli malum favorimdir. Evimin kadını olduğumdan beri sürekli yapıyorum :) bu sene sezonu erken açtık. Çilekler hem bol hem de ucuz olunca fırsatı kaçırmadık ve açılışı yaptım ben de . 3 kilo çilek için 2 kilodan bir su bardağı kadar eksik şeker kullandım. Bu haliyle bile çok tatlı geldi bana. Tercih size kalmış.
Ben paket yoğurtları sevmiyorum, hani şu fabrikasyon olanları. Bizim burası küçük olduğu için ne zaman istersek taze inek-keçi sütü bulabiliyoruz (keçi bazen zor olabiliyor tabiki). Süt ürünlerini satan yerlerde de içerisinde hiçbir katkı maddesi olmayan yoğurtlar satılıyor. Bir hanım abla var ki yoğurdu bir sanat eseridir bence:) o kadar seviyoruz ailecek :))). Bizim mahalleye yeni açılan bir şarküterici var, sütünü sürekli alıyorduk zaten bir de yoğurdunu deneyeyim dedim(yoğurdu o hanım abladan başkasından kolay kolay almam, gerçekten çok güzel, çocukluğumda annemin yaptığı yoğurtlar gibi). Yoğurt biraz cıvıktı. Neden böyle diye sordum, "katkı maddesi yok abla ondan " dedi. Halbuki o hanım ablanın yoğurdunda da katkı maddesi yok. Adım gibi eminim(kendisi arkadaşımın teyzesi olur:)). Neyse kaplar 2,5 kiloluk olduğu için tahmin ettiğim üzere o cıvık yoğurt bizm evde yenmedi ve ben de onu çökelek yaptım ( oh be, sadede gelebildim :)) . İçine biraz da süt koyarak yeşil su olana kadar kaynattım. Sonra tülbentle süzdüm ve biraz tuz ve çörek otu ekledim.inanırmısınız harika oldu :)
Ve ve ve kocişe bir arkadaşı epeyce bir keçi sütünden mayalanmış yoğurt getirdi. Ancak o uzun dayanmayacağı için bir kısmını antakya da kahvaltılarda çokça tüketilen tuzlu yoğurt yaptım. Bir tür çökelek gibi farkı topaklanmasına izin vermiyorsunuz, bunun için sürekli karıştırıyorsunuz ve içerisine çökelekteki gibi süt koymuyorsunuz. Pudinge benzer bir hal aldığında altını kapatıp biraz tuz ekliyorsunuz. Bu onu daha lezzetli ve uzun ömürlü yapar. Zeytin yağı ve pul biberle yenir genelde ama sade de hoştur.
***Kahvaltılıklarım***
Ve son olarak, balkon bostanlarının zamanı geldi. Geçen yıl maydanoz ekmiştim ve beraberinde bolca semiz otu da toplamıştım. Bu sene de aynı tohumları kullandım ve sonuç almaya başladım. Köyden gelen bir iş arkadaşıma süs biberi fideleri sipariş verdim. Şimdi onları bekliyorum. Amma uzun yazdım haaa:)) hadi sağlıcakla kalın !
***bostanım***
Yorumlar
Yorum Gönder
Değerli Yorumunuz için Teşekkür Ederim..