Evim Evim Güzel Evim!

Nihayet evimize geldik. 8 günlük Ankara ziyaretimiz sona erdi. Ama hala kendimi çok yorgun hissediyorum. Aslında genel itibariyle ne zaman tatil yapsam işe başladığımda hep yorgun hissediyorum kendimi.. Belkide uzun zamandır çalışmıyor ormanın verdiği bir üşengeçliktir bu.


Oğluşumla ilk seyahatimiz fena değildi. Uçak kalkışlarında ve inişlerinde çok huysuzlandı sadece o kadar. O anlarda emzirerek sakinleştirdim onu.. Dönüşümüz gece geç saat olunca zaten uyuyordu geldiğimizde.. 


Kayınvalidem daha iyi artık, bazı sıkıntıları var hala ancak zamanla geçecek onlarda inşallah. 
Özetle Ankarayı değil de Ankaralı akrabalarımı çok özlemişim. Haa.. oğluşuma ufak bir de diş buğdayı töreni yaptık. Mühendis olcekmiş bizim oğlan, halası öyle dedi :)) Diş buğdayını kendim yaptım, buğdayla nohutu haşladım, içine kuru üzüm ve leblebi şekeri koydum. Yemek istemeyenler, çok güzel olmuş deyip güplettiler tabaklarını :)) Ne yazık ki o anları fotoğraflayamadım. Kısa bir videoya çektim o kadar...
-------

Dün hero baby den bir kargo aldım. Sağolsunlar kuzuma bir hediye paketi yollamışlar. İçinde 
- 500 g sütlü pirinçli mama
-bir pk bebe bisküvi
-bebek sütü numunesi
-kavanoz meyve püresi
ve bilgilendirici broşürler.. Çok mutlu oldum. Zaten oğlum da ya hero baby ya da bebelac yiyor. Başkasını yediremiyorum malesef. Teşekkürler hero baby..


----
Dün kuzumun aşı günüydü. Annem ve dayım ilgilendiler bu sefer. Aşının etkisinden midir yoksa bahar huysuzluğu mudur bilemedim oğluş gece çok huysuzdu. Gözü kapalı ağlıyordu. Uyutmadı gitti. Zaten bir gece öncesinden de uyuyamamıştık. OoFfff! hafta sonunu iple çekiyorum. Uyumak istiyorum uyumak!
-----


Bu sabah baskül de 63 ü gördüm.. Zayıflıyorum yaşasın! yemeye-içmeye dikkat etmeye devam :))


---
Havalar hala tam anlamıyla ısınmadı. Eskiden olsa, bu aylarda yün kazak giymek ne mümkündü, ama şimdi hala masamın yanında küçük sobamı çalıştırıyorum. 
-----


Daha anlatcak çok şeyim var ama şimdilik aktaracaklarım bunlar. Gel cuma Gel!